(Hadis; surenin fazileti; Peygamberimiz (A.S.); Bu gece bana, üzerine güneşin doğduğu her şeyden daha değerli ve güzel bir sure gönderildi” demiş ve Fetih suresini okumuştur.)
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla
48/1-3- Senin geçmiş ve gelecek bütün günahını, ALLAH’ın bağışlaması, sana nimetini eksiksiz vermesi, seni dosdoğru yolda yürütmesi ve güçlü bir biçimde yardım etmesi için, sana apaçık bir fetih ihsan ettik.
48/7- Göklerin askerleri (melekler) ve yerin askerleri yalnızca Allah’a aittir. O sonsuz güç ve hikmet sahibidir.
48/8-9- Allah’a ve Peygamberine iman edesiniz, O’nu destekleyip büyüklüğü karşısında eğilesiniz, akşam, sabah O’nu tenzih ederek (noksan sıfatlardan temizleyerek, mesela melekler Allah’ın kızları dediler, böyle bir şey asla yoktur v.b.) anasınız diye, seni şahit, müjdeci ve uyarıcı olarak göndermişizdir
48/10- Sana yeminle bağlılık sözü verenler (biat edenler), gerçekte bu sözü Allah’a vermişlerdir. Allah’ın eli, onların elleri üzerindedir.
48/13- Kim Allah ve resulüne iman etmezse (inanmazsa) bilsin ki biz, kafirler (inanmayanlar) için kavurucu bir ateş hazırladık.
48/18-48/19- O ağacın altında sana söz verirlerken bu müminlerden (inananlardan) Allah razı olmuştur. Onlara huzur ve güven vermiş pek yakın bir fetihle ve elde edecekleri bir çok ganimet ile de kendilerini ödüllendirmiştir. Allah izzet ve hikmet sahibidir.
48/26- İnkâra sapmış olanlar o zaman kalplerini, o gurura, cahiliye dönemine ait büyüklenme duygusuna kaptırmışlardı. Allah da Resulünün ve müminlerin gönüllerine huzur ve güven duygusu verdi, onları takva sözüne bağlı kıldı. Zaten bunlar o sözü hak etmişlerdi, onlar buna layıktı. Allah her şeyi bilmektedir.
48/27- Yemin olsun ki ALLAH rüyayı, resulüne gerçekten doğru çıkardı. Allah dilerse Kabe’ye elbette gireceksiniz. Allah sizin bilmediklerinizi bildi. Ondan önce yakın bir fetih yaptı.
48/28- Bütün dinlerin üzerindeki yerini alsın diye, resulünü doğru yol rehberi ve hak din ile gönderen O’dur. Buna tanık olarakta Allah yeter.
48/29-…Onları Allah’ın lütuf ve rızasına talip olarak (isteyerek) hep rükûda ve secdede görürsün. Secdelerin tesiriyle yüzlerine alamet, nişan yüz özelliği oturmuştur.