OKU
Analiz
İşletmemiz
Hemen Arayın
(216) 518 42 60
SÖZLÜK
AFV: Affetmek,kusur ve günahı bağışlamak
AHİYYEN ŞERAHİYYEN: (Süryanicede) Hannan, Mennan, Rahman ve Rahim olan
AHMER: Kırmızı. Hilali ahmer, Kızılay.
^AL: Sülale , aile, boy, soy
ALEY KÜM ÜS SELAM: Selam sizin üzerinize olsun
ALEYHİSSALATÜ VESSELAM: Salat ve selam O’ nun üzerine olsun. Hazreti Muhammed’in ( A. S. M. ) ismini duyunca söylenmesi sünnet olan bir duadır. Salat. namaz,
Selam: Selamet, ayıplardan bütün korkulardan emin olmak için mü’ minlerin birbirlerine yaptığı dua.
ALLAM- ÜL- GUYUB:  ( Allah’a ait sıfat ) Bütün gizli, açık,gelmiş- geçecek, Dünyadakileri ve ahrettekileri , her şeyi bilen Allah.
AMİN:  Ya Rabbi! Öyle olsun, kabul eyle.
AMME: Herkese ait, umumi olan
ANARŞİ: Başı boşluk. Din ve nizam( düzen ) tanımamak.Başta hükumet olmamak.
ANHUM: Onlardan ( işaret zamiri )  ( Radiyallahü anhum : Allah onlardan razı olsun )
ARŞ: Görünen, görünmeyen,evveli ve sonu bilen. Mülk , gökyüzü.
ASR: Bir devrelik zaman, ikindi vakti.

BADİRE: Beklenmedik olay.
BAKİYAT- SALİHAT: Ebedi ,sonsuza  kadar devam eden iyi ameller (işler )Elhamdülillah. Sübhanallah Allahuekber gibi kutsal sözler.
BASİRET: Hakikati kalbiyle hissedip anlamak. Feraset.
BEDİ: Eşi benzeri olmayan, icad eden , benzeri  olmayan şeyler yaratan ( Allah)
BED: Kötü  
BEDDUA: Kötü dua.
BELA: Evet 
BELA: Sıkıntı, afet, zahmet.
BEYT: Ev, oda
BEYT-ÜL MAKDİS: Mukaddes  ( noksan ve kusurlardan uzak) ev. MESCİD-ÜL AKSA(çok eskiden Peygamberlerin inşa ettikleri kutsal ev)
BEYT-ÜL HARAM: Kabe – i Muazzamanın etrafının bir ismi.Kafirlerin ( Allah’a inanmayanların) yaklaşmaları yasaklandığı için,onlara haram olduğu için bu isimle anılır. KABE
BİAT: Bağlılığını inandığını bildirmek
BUĞZ: Sevmemek , kin gütmek,gizli düşmanlık.
BİRR; Temiz,günah işlemekten çekinmek, ( takva sahibi olmak)
BURHAN: Delil, hüccet.
BÜHTAN: İftira

CAİZ: Yapılması mümkün olur. Sevap veya g ünah olmaz
CELLE CELALUHU: Allah anıldığında, mertebesi yüksek (celle) anlamında, Allah’ı ta’zim ( hürmet) için söylenir.
CENUB: Güney
CEVŞEN: Zırh CEVŞEN – ÜL KEBİR .Büyük zırh. Peygamberimiz Hz. Muhammad’e (A.S.M. ) vahiyle gelen en mühim ve en büyük dua.
CİHAD: düşmanla muharebe , Bu ; imanla, işle, malla, canla savaş. Din için çalışmak.
DABBET-ÜL ARZ:   (NEML SURESİ,  27 / 82 )  Hadis-i şerifle.  Ahir (son) zamanda geleceği haber verilen, ve ahir zaman alametlerinden olan,bir nevi yürüyen mahlık.( Cenab-ı Hakka hakiki itaat etmeyenleri içlerinden kemireceği ve yiyeceği bildirilen dehşetli bir mahluk taifesi (kabile,takım,kavim,topluluk.)
DECCAL:  İslâmiyeti tahribe çalışan din düşmanları.İslam deccalı olan Süfyan  da nefis ve şeytana uyarak Hz. Muhammed’in  getirdiği ebedi olan şartlarını kaldırmaya çalışarak,serkeş, sarhoş, sersem  nefisleri başı boş bırakarak, hürmet ve merhamet zincirlerini çözer,birbirlerine saldırmak için zorla serbest bırakır ve dehşetli bir anarşistliğe meydan açar ki, o zaman insanlar gayet keyfi idare şekli ile  zabt altına alınamaz.
DEMOGOJİ: Halkı kendi menfaati için okşama sözlerle avlamak.

DUA: Allah’tan  iyilik istemek,bizden razı olmasını dilemek, bunun için doğru yolu bulma kolaylığı vermesini istemek.
DİRHEM: Şimdiki  3 gramlık ağırlık.400 dirhem=  1 okka
EFSANE=MASAL: Uydurulmuş yalan hikaye.
ELHAMDÜLİLLAH: İman, şükür,hamd, memnuniyet  ifada adan bir ayettir,hepsi Allah’a aittir.
ESMÂ-ÜL HÜSNÂ: Allah’ın güzel isim ve sıfatları (özellikleri )
ESTAĞFİRULLAH: Allah’tan kusurumun örtülmesini dilerim.Hürmet ve ikramlara karşı , alçakgönüllülük maksadı ile de söylenir.

FAİZ= RİBA: Ödünç verilen para için alınan ve haram olan para.
FAZL: İman,cömertlik , ilim, inayet(yardım, lütuf ) üstünlük.
FEND: Hile
FESAD: Fenalık, karışıklık,işkence,sınırı aşıp zulmetmek.
FIKIH: İslâm hukuku.
FİTNE: İnsanın akıl ve kalbini doğrudan doğruya hak ve hakikatten saptıracak şey; Karışıklık, ara bozmak,dedikodu…..

GAMMAZ: Birisine iftira ederek zarar vermek.
GIYBET: Arkadan çekiştirmek.Kişinin duyunca hoşuna gitmeyeceği şeyler söylemek.
HAFAZA: Muhafız melekler
HAKK: Doğru , gerçek
HALLED ALLAH: Allah daim ve baki eylesin.
HAMD: Övmek, medhetmek , sena etmek.
HAMİD: Dünya ve ahirette övülmeye layık olan Allah.
HANİF: İslâmiyete kuvvetle bağlı.Hz.İbrahim’in dininde olanların özellikleri.
HAREM_İ ŞERİF: Kâbe ve etrafı.
HAYY: Diri olan her şeyi bilen.EL HAYY :diri ve devamlı hayat sahibi ALLAH.
HİKMET: İlim, adalet, doğuştan gelen yumuşaklığın birleşmesinden doğan değerli sıfat.
HİLAFET: Din ve dünya işlerinde reislik, HALİFE.
HÜMEZE: Bir kişinin ardından ayıplarını söyleyen gammaz,kırıcı, sıkıcı.
HÜVE: O   HÜVEL EHAD   O (ALLAH )  BİRDİR.

İHLAS: Samimi, içten olmak.Gösterişten uzak olmak
İHSAN: İyilik, lütuf
İHYA: Canlandırmak, şenlendirmek.
İLÂ: Arapçada,son nihayet İlâ-âhir ;Sona kadar.
İLLİYUN: Cennetin en yüksek tabakası.
İMAN: İnanmak,itikat etmek  İnanma çeşitleri
1-TAHKİKİ  İMAN (imana ait meseleleri araştırmak, eserleri sadakatle okumak neticesinde oluşan sağlam iman.
2-TAKLİDİ İMAN;Az şüphelere yenilen, başkalarını taklt ederek, tahkik ehline ait olmayan cahillere mahsus iman.
İMÂN- I    YE’S: Çaresiz kalan, hayatından ümitsiz olan bir kimsenin imanı.
İN: İşaret zamiri  ; bu, şu, bu kimse.
İNAYET: Yardım, lütuf, bir zahmetli şey kendisine  önemli olmak, onunla meşgul olmak.
İNNA: Şüphesiz biz.
İNNE: Katiyet ifade eder İNNE –MA : ancak.
İNSÎ: İnsan cinsinden
İNŞÂÂLLAH: Allah izin verirse.
İNZİVA: Dünya işlerini bırakarak bir yere çekilme, Kur’an ve imanla vakit geçirme.
İRFAN: Bilmek, anlayış, tecrübe  ve zekadan ileri gelen olgunluk.
İSM- İ A’ZAM  ( C.C. ) ın Kur’an ve hadis – i  Şeriflerde zikredilen 100 isminin manaca en câmi (toplamış, cem etmiş )  olanıdır.İsm_i Azam herkes için bir olmaz. Mesela ;İmam – ı Ali (R:A ) Ferd, Hayy, Kayyum,Hakem,Adl, Kuddüs altı isimdir.İmâm- Azam’ın  ( R.A.) Hakem, Adl. İki isimdir. Her ism’i ilâhiyyenin de her mahlukun  da bir a’zamlık ( çok büyüklük )mertebesi (derecesi, basamağı) vardır. (bak. Esmâ – Hüsnâ )
İSNAD: Peygamberimizin  (A.S.M. )sözlerini sırası ile kimlerden nakledildiğini bildirmek.
İSRAFİL: Dört büyük melekten biri olup, Kıyamet günü SÛR’u üfürmeğe vazifelidir.
İSTİDRAC: Hakkı ve hakiki değeri olmadığı halde  derec derece yükselmeyi isteyip, elde etiği zaman da  küfür ve isyana,yanlışlara deva etmesi ile yüselmenin azaba cezaya dönmesi.
İSTİĞFAR: ESTAĞFİRULLAH demek, af dilemek.
İŞTİGAL: Çalışmak, bir işle  uğraşmak, meşgul olmak.
İTİDAL: Orta derecede olmak, vasat dengede olmak.
İTTİFAK: Beraber  hareket etme için sözleşmek.
İZZET: Değer, kıymet, kuvvet, çok üstünlük.

KÂFİR: Hakkı görmeyen ve örten.İyilik bilmeyen,Allah’ı inkar eden.Dinsiz.İmanın esaslarına veya bunlardan birine inanmayan.Mülhid.
KALÛ BELÂ: Evet Rabbimizsin (kalû : dediler,  Belâ ; evet )  (ruhlarun yaratıldığında,Allah’ın, “ Rabbiniz değil miyim? Sorusunun ruhlar tarafından verdiği cevaptır)
KÂMET: Namaza başlama işareti.namaz kılmak için okunan ezan
KARZ- HASEN: Allah rızası için, faiz almada verilen borç.
KERHEN: İstemeyerek
KEŞİŞ:  Papaz. Manastır rahibi ( Arapçası)  Kıssis.
KIYAM: Ayakta durmak.
KİBRİYA: Cenab’ı Allah’ın azameti
KİN: Gizli düşmanlık garaz,buğz,adavet.
KUL: Emir olarak seslenme ,hitaptır. DE Kİ! Demektir.
KUNUT: İbadet, dua .
KURB: Yakınlık
KÜN: Ol!
KÜRSÎ: Manevi makam.Arşın altında bir sema tabakası. ( ARŞ :Allah2ın saltanatını  dolaylı olarak anlatan kelime )

LEDÜNN: Allah’ın yanından verilen ilim.
LÜMEZE ( LEMZE ): Kaş , göz ile işaret etme.
LEVH – MAHFÛZ: Her şeyin hayatının  ind-i  İlâhide (Allah’ın yanında) yazılması,Allah’ın ilminin bir ünvanı.
LEVVAME: Çekiştiren,dedikodu yapan,zemmeden,başa kakan,azarlayan.
LEYL: Gece
LÜ’LÜ: İnci
LÜTUF: Allah’ın isteklerimizi vermesi.

MÂ: Su.
MAĞFİRET: Allah’ın ( C.C. )kullarının günahlarını affetmesi,örtmesi.
MAĞRİP: Akşam,batı taraf ( maşrik ; gün doğusu,sabah)
MAHLUK: Yaratılmış, yoktan var edilmiş.
MAKDİS: Mukaddes,her kötü şeyden temizlenmiş.
MA-ŞA-ALLAH: Allah’ın istediği gibi ( Allah korusun, Allah saklasın anlamında duadır )
MÂUN: Eve lazım şeyler.Malın zekatı.Nefsin çok hoşuna gittiğinden kimseye verilmek istenmeyen şey.
MAZMAZ: (İbranicede) Hz.Muhammed ( A.S.M.)in Hz.İbrahim’e verlen sahifelerde ve Tevratdaki ismi.
MEHDİ: Allah tarafından yol gösterilen kişi. O zat da Ehl-i Beyt-i  Nebeviden ( Peygamber le ilgili) olacaktır.Fesadı düzeltecek,alemi islah edecek.
MELEKE: Tekrar, tekrar ile yapılan bir iş ve tecrübeden sonra  oluşan bilgi ve yetenek,
MENNAN: İhsanı bol, en çok  nimet veren Allah.HANNAN :Rahman ve Rahim olan ve çok merhametli olan.
MEŞ’EME: Sol taraf, kötü MEYMENE ;sağ taraf uğurlu,bereketli
MEVÂ: varılacak yer,mesken , sığınacak yer.
MEZKÛR: Evvelce bahsi geçen ,konuşulmuş olan.
MİZAÇ: Huy,tabiat,fıtrat,bünye.
MUAŞERET: Birlikte yaşanılanlar ADÂB-I MUAŞERET :İnsanlara karşı edepli, terbiyeli olmak.
MUGAYYEBAT: Bizce bilemediğimiz şeyler; 1-Kıyamet vakti, 2-Yağmurun ne zaman yağacağı, 3-Yarın ne kazanacağımız,4-Ana rahmindeki çocuğun manevi simasının ne olduğu ve kabiliyetleri,5-İnsanın nerede öleceği.
MUHKEM: Sağlam , kuvvetli,tefsir edilenden açıklanandan daha kuvvetli( Kur’an daki muhkem ayetler için kullanılmıştır)
MUKABELE: Karşılıklı yapılan iş.
MUTENA: Özenilmiş,ihtimam edilmiş.
MUTMAİN: İçi rahat, emin,müsterih.
MUVAHHİD: Allah’a inanıp birlik olan.
MÜBAREK: İlahi hayrın bulunduğu şey.
MÜBİN: Açık, aşikar,hakkı, hakkınca anlatan İMAM-I MÜBİN :Kader-i ilahinin bir defteridir.  Kitab-ı  Mübin :kudret defteri
MÜSEMMA: İsimlendirilmiş olan. ECEL-İ MÜSEMMA :Zamanı belirlenmiş,Allah’ın takdir ettiği, ( kader ) ölüm.
MÜSBET: İsbât olunan. Delili  açık ve sabit olan.
MÜSTEHAK: Hak eden,hak etmiş,kendisi kazanmış.
MÜŞRİK: Allah’a ortak koşan, şirk koşan, Allah’tan başkasına ibadet eden.
MÜŞTEKİ: Şikayette bulunan.
MÜTEŞABİH: Kur’an’da manası açık  olmayan, misallerle hakikati tasvir ( bir şeyi söz veya yazı ile anlatmak,resim )eden ayetler.Muhkem olmayan.
MÜTTAKİ: Haramdan ve günahtan çekinen,kendisini Allah’ın sevmediği şeylerden koruyan.
MÜZEMMİL: Örtünen.

NÂ: Olumsuzluk eki. NÂ – HAK : Haksız. Nâ-çar : çaresiz.
NÂ: (Arapçada BİZ anlamında.KİTABÜ-NÂ :kitabımız.
NAN: Ekmek
NANKÖR: Gördüğü iyiliği unutan.Nimetin, verilen şeylerin şükrünü eda etmeyen, gafil.
NASS: Açık söz,kelam ve ayet.Keskinlik.Akide. delil.haber, bir şeyin nihayeti.
NASUH: Halis, temiz TEVBE-İ NASUH : Bir daha bozulmamak üzere yapılan sağlam pişmanlık.
NEBEVÎ: Peygambere  ait,peygamberle ilgili.
NECM: Yıldız.
NEFS: Bedenin hissi istekleri NEFİS,ruh, hayat , asıl maya.
NEHİY: Yasak etmek, men etmek.
NESEB: Sülale, hısımlık,baba soyu, akraba, aralarında soyca yakınlık olanlar.
NEV: Yeni  NEVRUZ : Yeni gün   NEV : Çeşit , sınıf.
NEVM: Uyku.
Nİ’MET ( NİMET ): İyilik, lütuf, ihsan, saadet,  hidayet .Giyecek şeyler,.Yiyecek, içecek faydalı şey, rızık.
NİSAB: Zekat ölçüsü.
NİZA: Çekişme , kavga.
NÜBÜVVET: ( Nebi..den.) Peygamberlik.Allah’ın ( C.C. ) emriyle vazifeli olarak insanları doğru yola çağırmak, nebi olmak.
NÜVE: Çekirdek, asıl, menba

PAN: Bütün.Yan.Karşı.
PANZEHİR: Zehire karşı.
PALAVRA: Yüksekten atarak söylenen yalan.
PERİ: Cisimleri çok latif ( güzel, şirin, cisimle alakası olmayan)görünmez olan hoş ve güzel mahluk.
RADIYALLAHÜ ANHUM: ( R.A. ) ; Allah  onlardan razı olsun  RADİ :Razı olan .
RAHİM: Rahmet edici ( RAHM  dan ), merhamet eyleyen,muhafaza eden,koruyan.
RAHİP: ALLAH ( C.C.) dan korkan.Manastırda oturan, Nasrâni   ( Nasara;Hıristiyanlar) Hz. İsa, ( A.S.) ya önceleri Nâsra köyündeki oturanlar bereber bulunarak yardım ettiklerinden  onlaraNasâra ismi verilmiştir.) âlimi veya papazı. Keşiş.Aslan.
RAHMET: Merhamet,acımak,şefkat etmek, ihsan etmek,esirgemek.(İhsan :iyilik etmek,bağışlamak,Allah’ı görür gibi ibadet etmek,güzel bilmek,güzel yapmak.)
RİBA: Faiz.Ödünç verilen parayı alırken  fazlası ile beraber almak.
RUBÛBİYET: Cenab-ı Hakk’ın her zaman her yerde, her mahluka muhtaç olduğu şeyleri vermesi
RUH-UL-EMİN,   RUH- UL KUDÜS: Cebrail Aleyhisselâm’ın iki ayrı ismi.Emin. Mukaddes ruh.Allah’ın ism-i  Azâmı.İncil.Kur’an.
RÜKN: Esas.
RÜKÜ: Namazda elleri dize dayamak suretiyle yere eğilirken baş ile sırtı düz hale getirmek.
RÜSVA: Rezil,maskara,ayıpları meydana çıkarımış.
RÜŞD: doğru yolu bulup takip etme.Kişinin akıl  ve idraki sağlam, tedbiri metin olmak.Bülüğa ermek.

SADAKA: Allah (C.C.) rızası  için fakirlere verilen mal, para, ilim gibi insanın muhtaç olduğu her hangi bir şey.
SADAKA-İ FITIR: Ramazan bayramından  evvel, fıtra olarak verilen sadaka.
SAHABE=ASHAB: Peygamberimizi sağ iken mü’min olarak görmüş, inanmış olarak ölmüş erkek  Müslüman.
SAHİH: Kuralları, şartları tamam olan.Kusursuz, ayıpsız,içinde hile olmayan.
SAHÛR: Temcit yemeği.Seher vaktinde yenilen şey.SEHER ; Tan.Sabah olmaya başladığı vakit.
SAKALEYN: İnsanlar ve cinler.
SALÂ: Namaza davet için okunan ezan.
SALAH: İyilik, rahatlık,düzelme.
SALAVAT: Bütün dualar.Hz. Muhammed’e bağlılık için yapılan dualar.
SALİH: İşe yarar, itikatli, dindar, dini emirlere uyan. Faziletli.
SALVELE: Peygamberimiz Aleyhissalâ tü Vesselâma okunan salâvât ve dua.
SA’Y: Çalışıp çabalama
SAVM: Oruç.
SEHVEN: Yanlışlıkla,yanılmak suretiyle.
SELAM: Selamet, emniyet,sulh, asayiş.
SEM: İşitmek .
SENÂ: Şimşek parıltısı , manevi yükseklik  , medihle tarif.. Medhetmek, övmek.
SERKEŞ: İnatçı, isyan eden,.Kafa tutan. Âsi.
SEYF: Kılıç.   SEYFULLAH:  Allah ‘ın kılıcı.
SIDK: Doğru söz.Hakikata muvaffak olan.Kalp temizliği.Sözünde durmak.
SILA-İ RAHİM: Hısım akrabayı ziyaret etmek ve onlarla görüşmek,alâkayı devam ettirmek.Akrabanın kusurlarını affetmek.
SIYAM = SAVM: Oruç.
SİCİL: Resmi vesikaların yazıldığı büyük defter.(vesika; inanılacak sağlam delil , belge.)
SİCCN: İnanmayanların defterlerinin konulduğu yer.Cehennemde bir vadinin adı.

SUBBÛHÛN-KUDDÛSÛN: ALLAH (C.C.)un zatına, sıfatına noksan kusur yanaşamaz.Her zaman ve her dilde, her mahluk O’nu tesbih ve takdis eder” gibi manalara gelir.
SÜBHAN: ALLAH (C.C.)
SÜBHANALLAH: Allah’ın yarattıkları ve eserleri karşısında duyulan taaccub (şaşmak,hayret ifade etmek için) kullanılır.
SÜMME: Sonra.
SÜNNET: Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâmın sözü, emri,hal ve takriri ( yazılı olarak bildirmesi). Yapılmasında mühim sevaplar,yapılmamasında mühim zararlar bulunan İslâmi  emirler.
SÜREYYA: Ülker (Pervin) yıldızı.Yedi veya altı yıldızdır ki, ikişer ikişer karşılıklı dururlar ve Ay’ın geçtiği  yerlere yakın görünürler.
HU: O,  HÜM: Onlar.
ŞÂKİR: Allah’a şükreden,halinden menuniyetini bildiren.
ŞARK: Doğu.
ŞEFÂAT: Afv için vesile olmak
ŞEHİD: 1- Şahit olanALLAH,2- Allah yolunda canını feda eden Müslüman.Hak için hayatını feda ederek ölen.
ŞEHR: Ay (bir yılın  on ikide biri zamanı) ŞEHR-İ RAMAZAN: Ramazan ayı. SİYAM: Oruç, ŞEHR-İ SİYAM: Oruç ayı.
ŞEŞ: Altı  DÜŞEŞ: 2 tane 6
ŞERİAT: Doğru yol, Hak din yolu. İslâm hukuku.
ŞEVVAL: Ay takvimine göre 10: ay.Ramazandan sonra geldiği için, ilk üç günü mübarek Ramazan bayramıdır..
ŞEYTAN =İBLİS: Cenab-ı Hakk’a isyan ettiğinden,Allah’ın rahmetinden (iyiliğinden)kovulmuş,ateşten yaratılmış bir mahluk. Allah’ın emirlerine sağlam sarılanlara , şeytanın bir şey yapamayacağı, diğerlerini aldatmaya çalışacağı kıyamete kadar  izin verilmiştir.
ŞÜHÂB: Parlak yıldız. Yıldızdan fırladığı zannedilen ve dünyanın atmosferinde bir an görünüp kaybolan gök taşı.
ŞİMAL: Kuzey.Sol taraf.
ŞUUR: Anlayış,idrak.Vicdan.Kendi varlığından haberi olmak.
ŞÜKR-ŞÜKÜR: Allah’ın (C.C.) nimetlerine karşı  memnunluk göstermek.Allah’a teşekkür.(Kalb ile, dil ile ve diğer azalarıyla olur.)İyilik edene muhabbet etmek, itaat etmek de şükürdendir.ŞÜKÜR eden, her nimeti Allah’ın razı olduğu  yere sarfeder..Şükrün ölçüsü (mikyası); Kanaattir,iktisattır ve razı olmaktır, memnuniyettir. Şükürsüzlüğün ölçüsü (terazisi); Hırs,israf, hürmetsizlik,haram,helal demeden  rast geleni yemektir.Evet, hırs şükürsüzlük olduğu gibi mahrumiyet (rızkının kesilmesi) ve zillettir(Aşağılık, horluktur.)Şükrün en geneli namazdır.)

TÂBUT (TEVÂBİT): Hz.MUSA’ya verilen,indirilenlerin konulduğu sandık.ÖLÜ nakline  ait sandık.
TA’DİL-ERKÂN: Namazın bütün farzlarını, esaslarını  tertip ve düzenini yerine getirmek. Bütün duaları dikkatli okumak Acele etmemek,kıyamda(ayakta) sükûnet üzere olmak.
TAHAKKÜM: Zorbalık etmek,zorla kararını kabul ettirmek.
TAHAKKUK: Bir şeyin doğruluğunun meydana çıkması,isbat edilmesi.
TAHAYYÜL: Hayal etmek.
TAHİYYAT: Selamlar, dualar. TAHKİM: Hakem tayin etmek,sağlamlaştırmak.
TAHKİR: Hakaret etmek,aşağı ve alçak görmek,küçük görmek.
TAHMİD: Hamd etmek ,methetmek,övmek  ELHAMDÜLİLLAH kelamının manasını ifade etmek.
TAHKİM: Hakem tayin etmek.
TAHRİM: Haram kılma.
TAKDİS: Büyük hürmet göstermek,Allah’a şükretmek,Allah’ın her hususta noksansız olduğunu bildirmek ve söylemek.
TAKİYYE: Sakınmak.Birinin bağlı olduğu mezhebi gizlemesi.
TAKVA: Bütün günahlardan kendini korumak.
TAKVİM-İ ARABÎ: Hicretten 17 sene sonra görülen lüzum üzerine Hz.Ömer (R.A.) tarafından KÂMER senesi esas ve Hicret tarihi  başlangıç sayılmak suretiyle tertiplenen takvim.
TEZKİYE: Birini temize çıkarmak, iyiliğinde şahitlik etmek, zekat vermek.
TASFİYE: Temizlemek, hesabı kapatmak.
TASHİH: Düzeltmek, daha iyi, daha doğru hale getirmek.
TA’ZİM: Hürmet, uymak, ikramda bulunmak.
TEÂLÂ: Nâmı büyük anlamında Allah’a hürmeten söylenir.
TEBAREK: Mübarek etsin (dua)Bereketin Allah’tan geldiğini ifade eder.
TEBAREKALLAH: "Allah’ın ne bereketli, ne hayırlı işleri var" diyerek, ALLAH’ın yaptığı eserlerinden dolayı hayranlık hislerini ifade eder.
TECELLİ: Görünme, bilinme, Allah’ın lütufuna uğrama, ilâhi kudretin meydana çıkması, Hakk nurunun tesiriyle kulun kalbinde hakikatin bilinmesi.
TEFSİR: Mânâyı açıklamak.Kur’an’ı Kerim’in mânâsını açıklayan kitap.
TEVHİD: Teklik. LA İLAHE İLLALLAH¸ Allah birdir O’ndan başka Tanrı yoktur.” demek,
TEKASÜR: Çok öğünmek, çoğalmak.
TEKBİR: ALLAHÜ EKBER: Allah en büyüktür.
TEKAMÜL: Olgunlaşmak.
TEKVİN: Var etmek, yaratmak.
TELKİN: Zihinde yer ettirmek.
TE’LİF: Bir eser yazmak. Muhtelif şeyleri birleştirip karıştırmak.
TEMRİN: Tekrarlamak.
TENAKUZ: Sözün birbirini tutmaması.
TENZİH ETMEK: Suç ve noksanlıktan uzak saymak.Kabahatinin olmadığığı anlaşılmak..
TERKİB: Birkaç şeyin karıştırılması.
TESBİH: SÜBHANALLAH demek. ALLAH’ı şanina layık ifadelerle anmak.
TESETTÜR: Kapanıp gizlenmek,
TESVİYE: Düzleştirme.
TESLİS: Üçleme. Hıristiyanların sonradan uydurdukları ve dinlerinin esasında olmayan akide(İnanılan ve itikad edilen esas.İman. Bir nevi şeker adı) Haşa –imkansız, olamaz-Cenâb-Hakkı Üçdür,bazıları da Üçü birdir diyerek.Allah’a eş ve ortak tanımaları.Cenâb-ı Hakkı üç unsurdur diye tevehhüm etmeleri.( Tevehhüm ;evhamlanmak, yok olanı var zannetmek.)
TEVEKKÜL: İşibaşkasına bırakmak.Kendine ait vazifeyi yaptıktan sonra sonocu Allah’a bırakmak.
TEZEKKÜR: Unuttuktan sonra hatırlamak, anmak. Allah, Allah, Allah diye tekrarlamak.

ULÛHİYET: İbâdet ve itâat edilmeye ancak kendisi layık olan Allah’ü Azümüşşân’ın bir özelliği.
UMRE: Hac mevsimi dışında Kâ’be yiMekke ve Medinedeki kutsal mukaddes yerleri ziyaret etmek.
UNZUR: Bak,gör anlamında emir. UNZUR-NA (NA ;biz) bize bak.
ÜMMÎ: Anadan doğduğu gibi kalmış ve tahsil görmemiş, yazı yazmak bilmeyen.
ÜZEYR: (A.S.) Kur’ân-ı Kerim’de ismi bulunan büyük zatlardandır. Peygamber olup olmadığı hakkında ihtilaf (uyuşmazlık, karışıklık) vardır.

VÂCİB: Lüzumlu, mecbur olan.Yapılması belli bir delil ile sabit olmamakla beraber(İslâm kurallarına göre) her halde pek kuvvetli bir delil ile  sabit bulunan şeydir. Örnek:Vitir ve Bayram namazları.
VAHDET-ÜL VÜCUD   veya VAHDET-ÜL ŞUHÛD: Her yerde ve her şeyde kalbini yalnız yalnız Allah ile meşgul etme hali ve yaşayışı.
VAHİD: Yalnız, tek.
VAKFE: Durulacak yer.Hac esnasında Arafat’ta durmak.
VALLAHİ: Allah için.Allah hakkı için. Allah’a yemin ederim,anlamında büyük yemin.
VEFK: Tesirli dua,uygun gelmek (Allah’ın güzel isimlerinden uygun olan bir kaçının beraber okunması),
VEHHAB: Çok fazla bağışlayan.
VELEV: Eğer, gerçi, her ne kadar, isterse.
VEYL:  Vay haline, yazık, hüzün ve hüsran.
VİRD: Sık sık ve devamlı okunan dua.HİZB ve AHZAB da aynı manadadır.Kur’ân-ı Kerim’den her gün okunması vazife bilinen kısım, cüz.

YE’CÜC VE ME’CÜC: Ortalığı fitne ve  anarşiye boğacak bir kavmin ismi..
YERHAMÜKÜMULLAH: Allah size rahmet ve  merhamet etsin.(Aksıran kimseye söylenmesi sünnettir.)
YEZDAN: Hayırları yaratan mabud.
YORDAM: Yatkınlık,meleke, çeviklik, alışkanlık, çabukluk
YÜSR: Kolaylık, genişlik,zenginlik.Refah.

ZADE: Evlat
ZAHİD: ZÜHD: Dünya işlerinden vaz geçip, din işleriyle, ibadetlerle uğraşan kimse.
ZAHİR: Görünen, aşikar olan (ikinci anlamı: elbette, zannederim)
ZAİL: Tükenen, geçici.
ZEKAT: İN’AM:  Nimet vermek, iyilik ihsan. ZEKAT İSLÂMIN KÖPRÜSÜDÜR.
Zekatın ölçü miktarı, mala, paraya sahip olan Müslümanın kırkta birini fakirlere sadaka vermesi. Zekat ile sadakanın layık oldukları mevkilerini bulmak için bir kaç şart vardır;
1-Sadakayı vermekle israf olmaması,
2-Başkasından alıp başkasına vermek suretiyle halkın malından olmayıp, kendi malından olması
3-Minnetle yardımın bozulmaması (Çünkü veren Allah’tır, kul ise bir vasıtadır)
4-Fakir olmak korkusu ile sadakanın terk edilmemesi.
5-Sadakanın yalnız ve paraya münhasır olmadığı (yalnız bir kimseye ait olmadığı) bilinmesi ile ilim, fikir, kuvvet, amel gibi şeylere de muhtaç olanlara sadakanın verilmesi
6-Sadakayı alan kimse, o sadakayı eğlence, gezme gibi sefahate değil,zorunlu ihtiyaçlarına harcaması lâzımdır.
ZEMZEM: Çok mübarek bir su. ZEM: DUR anlamındadır. Kâbe’nin yanındaki ma’ruf (bilinen) kuyu.
ZERZEVAT: Yiyecekler (ZER ; ekilen ,  ZEVAD ;yiyecek)
ZEYT: Zeytin yağı.
ZIVANA: İki ucu açık boru.
ZİKİR: Anmak, hatırlamak Allah’ı güzel isimleri ile (Esma-ü Hüsna) anmak.
ZİNNUREYN: Hz.OSMAN (R.A.)'nın lakabı. İki nur sahibi demektir. Peygamberimiz  ile iki kat akraba dır. Yani iki kızı ile evlenmiştir. Hz .EBU BEKİR’(R.A.) in toplayıp bir araya getirdiği Kur’an’ı Kerim’in sayfalarını teksir ederek (çoğaltarak) mühim merkez ve vilayetlere gönderdi.
ZÜ’L-KARNEYN: Kur’an’da adı geçen büyük bir hükümdar ismi. Eski Yemen padişahlarından birisidir. Hz.İbrahim Aleyhisselâm zamanında, Hazreti Hızır’dan ders almıştır
ZÜMRE:  Bölük, cemaat, gurup ,takım, sınıf, cins.